Lazer ışını anajen (aktif) fazdaki kıl köklerini etkilemektedir. Tüm kıl kökleri aynı anda aktif olmazlar. Bu nedenle telojen (pasif) kökler, aktif döneme geldiklerinde bunlara da uygulama gerekecektir. Kalıcı bir sonuç ancak birkaç seans sonrasında elde edilmektedir. Fakat seanslara düzenli devam edildiği taktirde ilk seanstan sonra kıl sorunu yaşanmaz. Kılların kalınlığı ve sıklığı her kişide farklı olduğu için kesin bir seans sayısı tahmin etmek mümkün değildir, kişiden kişiye ve bölgeden bölgeye farklılık göstermektedir. Ortalama olarak çoğu kimselerde 8-12 seans kalıcı netice sağlamak için yeterli olmaktadır. Seans araları yüz bölgesi için 2-4 hafta vücut bölgeleri için 4-8 hafta kadardır.
Uygulama yapılan bölgenin genişliğine göre süreler değişmektedir. Yaklaşık olarak bıyık ve çene bölgesi 4-5 dakikada tamamlanırken, tüm bacaklar 45 dakika ile 1 saat kadar sürmektedir. Seans araları 4-8 haftadır.
Hemen hemen vücudun bütün bölgelerine lazer epilasyon uygulaması yapılabilmektedir. Sadece göz kapaklarına uygulama yapılmaz çünkü cilt burada çok incedir ve göz lazerden etkilenebilir.
Evet. Kıl diplerine tek tek uygulama yapılan elektrolizden farklı olarak her atışta birçok kıl kökü tahrip edilmektedir ve bu nedenle de uygulama süresi çok daha kısa sürmektedir.
Lazer epilasyon uygulaması için en uygun aday açık cilt rengine sahip olup tüyleri de koyu renk olanlardır.
Lazer ışığı, cilde herhangi bir zarar vermeden geçip sadece kıl kökünü tahrip ettiğinden hassas ciltlere de uygulama yapılabilmektedir.
Evet, lazeri enerjisi belirli bir dalga boyundaki ışındır. Cilde zarar vermeden geçerek kıl kökünü etkileyen bu ışın demeti vücutta herhangi bir artık madde bırakmaz. Örneğin röntgen ışınları vücutta artık olarak radyasyon bırakmaktadır ve belirli bir zaman içerisinde çok doz alınırsa oluşan birikim neticesi risk doğurabilmektedir. Ancak lazer ışığının vücutta bıraktığı herhangi bir artık bulunmaz ve dolayısıyla güvenlidir, ayrıca herhangi bir kanserojen etkisi de bulunmamaktadır.
Lazer epilasyon uygulamasının bilinen kalıcı bir yan etkisi bulunmamaktadır. Uygulama sonrasında kıl köklerinin enerjiden etkilendiğinin belirtisi olan hafif kabartılar ve kızarıklıklar oluşabilir. Fakat uygulama bölgesinde görülebilecek bu durum çok kısa bir zaman içerisinde kaybolacaktır. Uygulama yapılırken hafif bir yanma hissedilebilir. Ancak seans öncesinde uygulanacak aneljezik preparatlarla acıya çok hassas kişilerde bu durum minimize edilmektedir.
Uygulamanın yapılacağı bölgede 4 hafta önceden başlamak kaydıyla cımbız, ağda gibi kökten alma yöntemleri kullanılmamalıdır. Ayrıca cilt tonunu belirgin koyulaştıracak şekilde güneş ışığından ve bronzlaşmadan da kaçınılmalıdır. Uygulamaya geleceğiniz günden 3 gün öncesine dek tüylerinizi vücut bölgelerinde jilet, yüz bölgenizde makas ile kısaltabilirsiniz.
Vücuttaki kıllanmanın genetik olduğu bilinen tıbbi bir gerçektir. Vücudun hangi bölgelerinde ve ne yoğunlukta kıllanma olacağı ve kılların rengi bu genetik özellikler sonucu belirlenir. Bu özellikler ırk, cinsiyet, yaş gibi temel özelliklere bağlı olmanın yanı sıra aileden gelen genlerin özelliklerine göre de belirlenir. Bu durum aynı zamanda vücudun hangi bölgelerinde ve ne yoğunlukta kıl folikülü olacağını da belirler.
Epilasyon uygulamasında folikülün altında bulunan kıl köküne direk olarak elektriksel uyarılar gönderiliyor veya lazer ile kıl köklerine termal zarar verilir. Özellikle lazerli epilasyon, kıl büyümesinin aktif uzama evresi olan “anajen faz” adı verilen evrede etkilidir. Herhangi bir anda vücudumuzdaki tüm kılların %85’i anajen fazda olduğundan bu evre kolaylıkla yakalanır. Epilasyonun birden fazla seans halinde tekrarlanmasının sebebi ise farklı evrelerde buluna kılların da sonunda anajen fazlarında yakalanarak imha edilmesi gereğidir.
Epilasyon yöntemlerinde hedef alınan diğer bölge ise kıl kökünün hemen altında bulunan ve folikülün canlılığını sürdürmesinden sorumlu olan kök hücrelerinin bulunduğu bölgesidir. Buradaki kök hücreler ortadan kaldırılacağından her ne kadar genetik olarak o bölgede kıllanma şifresi olsa da bunu sağlayacak kök hücrelerin eksikliği nedeniyle yeniden kıl çıkamaz.
Hormon bozukluklarında lazer epilasyon gayet etkilidir fakat daha fazla sayıda seans uygulanması gereksinimi bulunmaktadır. Önce hormon testleri ile sorun tanımlanır, gerekiyor ise ilaç tedavisine başlanır ve ilaç tedavisine başlanması ile birlikte lazer seanslarına da başlanabilir.
Lazer epilasyonları için cihaz seçiminde en önemli faktör, uygulamaya gelen kişinin cilt rengi ve kıl tipinin uyumunu belirleyecek uzmanın deneyimidir. Epilasyon amacı ile denenmiş olan lazerler alexandrite , ruby, diod, nd:yag olarak sayılabilir. Bu lazerlerin isimleri kullandıkları ışının dalga boylarına göredir. Epilasyon sırasında lazer ışığı kıl köküne ulaşmak için cildi geçer ve kıl kökünde yüksek ısı etkisi yaparak kök hücresinin yok olmasını sağlar. Rengi koyu ve kalın tüyler ısıyı daha iyi tuttukları için lazer ile daha başarılı olarak tedavi edebilirler. Tüy rengi cilt tonundan belirgin olarak koyu olanlar en kısa sürede ve en az yan etki ile kalıcı neticeye kavuşabilirler.